5 Aralık 2013 Perşembe

Mazeret

Bazı insan kişileri doğuştan mutludur. 
Bazıları doğuştan pek bedbaht.
Bazıları kendini beğenmiş, aptal bazıları.
Yalnız bazıları da, bazıları kalabalık.
Çoğu da korkak mesela doğuştan.
Kimi de sanki cesaret abidesi.
Birileri de bilirkişi evvelden.
Kimileri sorunlu en baştan.
Vurdumduymaz üçü beşi.
İtaatkar belki de hepsi.
Bir kısmı dert babası.
Birazcığı ağırkanlı.
Birkaçı da asabi.
Hırçın.
Asi.
...
..
.
Mazeret midir tüm bunlar peki?
Neden olmasın.
Pek ala mazerettir dünyaya.
En sevdiğim mazeret türü de 'asabiyet'tir.
Ama asabi olan ben isem.
Neticede mizacımda abes durmaz, yadırganmaz.
Olmuyor sende deseler de ötekiler, inanmam. 
Olur bende.
Oldururum.
Lakin olmaz onda bunda, başkalarında.
Fena tatsızdır öylesi.
Dayanamam.
Ötede yaşasınlar isterim asabiyetlerini.
Herkesin asabiyeti kendi mecrasında, kendi kafasında olsun derim.
Oldursunlar isterim bir de.

Ve evet zamanın ötesinde bir şarkı, aynı zamanda tüm zamanların da şarkısıdır nazarımda.
Çoğu şey'den çok sevdiğim de kesindir.
Mırıldanırım genelde içten içe.
İçtekinin fonudur belki de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder