18 Aralık 2013 Çarşamba

100

Saatlerce gündemi takip ederek yaşayacağım günlere geldik. Yine.
Eskisi gibi değil bu sefer, daha farklı bir konu. Beni çok da ırgalamaz gibi görünse de aslında hepimizi fena halde de ırgalayacak konular, olaylar dönüyor cennet topraklarımızda. Yine.
Ve artık okunan her haber ne şaşkınlık yaratıyor ne de üzüyor insanı. Gülüyorum sadece.
Sosyal medya denen zırva iyi komikliğini yapıyor bu olayların.
Ve de yaşanan her şey gösteriyor ki ' sen benim sırtımı kaşı, ben de seninkini' sözünün mecazını çok da güzel doğruluyor. Ancak, kaşımazsan da bla bla bla, diye devam ediyor ve gösteriyor sonunda neler olacağını.
Onlar yapıyor, diğerleri de yapıyor.
Bir biri sıkıştırıyor, bir biri.
Durum şuanda 1-1 gibi.
Ayrılmaz ikililer, ölümüne dostlar 'çıkar' söz konusu olduğunda en ufak bir tereddüte düşmeden birbirlerinin iplerini çekiyor. Pek kolay.
Ancak izlerken düşünmemek de olmuyor. Olan biten bu kadar mı, yoksa bunlar göstermelik, bombaları daha görmedik mi?
Bazıları asıl bombaların bu şekilde patladığını söyleseler de emin olunamıyor işte. Acaba?' lar kalıyor yine bize.

Bakanlar, çocukları, godomanlar, polisler, savcılar derken dolmuş kafam patlayacak düzeye geliyor. 
Evet, bombanın kafamda patlamasından korkuyorum. Sanki ben mi çözeceğim soruşturmayı, memleketi ben mi kurtaracağım yahu, diyerekten söylenmeye başlıyorum.
Giden gitmiş.
Dolmuş ayakkabı kutuları,
Yenmiş,
Yedirilmiş,
Afiyetler olunmuş.
Şimdi de vakti gelmiş hazmetmenin.
Biz, izleyelim.


Okuyalım bir de, en azından manşetleri.

http://www.radikal.com.tr/fotogaleri/turkiye/turkiyeyi_sarsan_operasyonun_gazete_mansetleri-1166772




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder