12 Aralık 2013 Perşembe

*_*

Sahi biz ne yapardık en yakın arkadaşımız 'internet' olmadan önce?
Bide ne zaman 'internet'i en yakın arkadaşımız yaptık?

Bir kaç gündür tekleyen internetim bana bunları düşündürtmeye başladı hunharca. Çünkü o olmadığında geriye çok da yapacak bir şey kalmadığını fark ettim. Eksik kalıyorduk onsuz biraz. Hatta fazlaca eksiliyoruz onsuz.
Günlük çalışmalar, yapılacaklar yapılıyor. Sonra iş dönüp dolaşıp, bir internete bakmasam mı, oluyor. 
Olmasa mıydı diyorum, sonra o da olmasaydı ne yapardın a kız? diyorum. Kafamda deli sorular yine azizim. Deli.

Mesela bir de benim bazı nesnelere olan bağımın bazı insanlara olan bağımdan daha kuvvetli olduğu, gerçeği var. 
O da biraz delice.
Ama sahi de oldukça.
Bir itiraf değildir muhakkak, bahsetmişimdir daha öncede orda burda.
Evet evet, nesneler diyorum. Ruhları olamaz mı onların da?
Gayette olabilir.
Hem beraber büyüdük bazılarıyla nasıl nesne gibi davranabilirim ki.? 
Haksızlık olmaz mı onlara?
Olur.
Ayrıca müthişler onlar, konuşmuyorlar bir kere. Tam benim istediğimden, en sevdiğimden hatta. Ama ben istediğimde de dillenebiliyorlar. Evvet. 
Tartışmasız harikuladeler bu hususta.

Neyse, internet mevzusuna gelince tekrardan, iyiki var, diyelim biz yine de azizim. 
Böyle saçmalamalarıma olanak veriyor işte fena mı.?
Olsun hep o. 
Ama kopmasın, kesilmesin hiç.
Belki de onla da konuşmalıyım biraz, laf anlatabilirim. Denerim.
Denemeliyim.
Ben denemeyi severim.
Bir de deliliğe vurmayı.
Aklımla çözemem çünkü bazı işleri.
FD abimiz gibi.



                                               Hee, bide;
                                                           Anlayan el sallasın da yardımcı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder