18 Ekim 2013 Cuma

Şehrin havası;

Bazen dert giderir, solursun derinlerine, izlersin kızıllığını iyileşirsin,
Bazen de doldurur imbatını içine, tıkar boğazını ve burnunu.
Yaramaz bir çocuk gibidir şehrin havası,
Dün keyiflendirirken günü gelir hüzünlendirir. 
Ah ettirir, of çektirir. Vay be dedirtir.
İçindeki ılıklığı hele hiç değişmez, tarifsizdir. Serin hallerinden donsa da parmakların ılıklığını bilirsin, aslında dondurmak değildir amacı. Zaten onu da çok yapmaz, kıyamaz.
O yüzden daha çok seversin, kıymetlendirirsin nazarında.

Ama bugün ah, ah dedirtti bana. Hani bir annenin kızdığı evladına ettiği ah'lardan.
Gösterdi güzel yüzünü, canımı acıttı sonrasında. Hem de hiç fark ettirmeden, usulca.
Hatrı vardı bende, çok yıl hatırdı üstelik. Olsun, dedim.
Seviyorum seni, olsun.
İmbatın da benim olsun, onun getirdikleri de.
Canın sağolsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder