14 Ekim 2013 Pazartesi

Ben sıkıldım mı;

''Bak insanlar geçiyor, Ben sıkıldım mı insanlara bakarım, Hiçbir şeyim kalmaz, Hiçbir şeyimiz kalmıyor.''

Demiş.
Bunu ben de yaparım genelde. İyi geliyor gerçekten de. Mesela gece vaktiyse ve biraz da serin bir balkonda rahat bir köşen varsa, otur bak insanlara. Kur hikayelerini kafanda.
Yürümelerinden ya da koşturmalarından veyahut fısıltılarından uydur yaşantılarını.
İyi gelir. Bazılarına çok iyi gelir hatta.
Bakarken de Hüsnü Arkan dinle mesela. Onun sesi bazen her derde deva.


Gece sessizliği ortasındaki minik hareketler, usulca dinlenilen adamın sesi ve kafanın içindeki o her şey, çok şey.
Belki de en çok onun içindekileri dinlemek rahatlatır? Ya da sadece gece'dir dermanın?
Denemekte fayda var. Her zaman bir fayda olmuştur. Dene işte, ne varsa kulağına iyi gelen, dene.
Sıkılma. Sıkma.
Zira vakit yok. 
Kalmıyor her geçen dakika. Kalmayacak sonunda.

Ve sonra ise,
Güneş doğacak, uyanacağız belki de bu sıkıcı uykudan?
Sıkıcı sandığımızdan?

Tüm bunlardan mütevellit, sıkılma insanoğlu, diyor gibi evren. Sıkılacak sonsuz zamanın var belki de, diyerek korkutuyor.

Korkuyorum.
Ve sıkıntım geçiyor.

Bazı korkular sıkıntı geçirirmiş, öğreniyorum. Hafızaya atıyorum. Beklemeye alıyorum.
İlerde lazım olursa kullanırım, diyorum.

Sonra düşünüyorum,

Ben korktum mu;
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder