10 Ekim 2013 Perşembe

Saçma'lık.

Bir tek bana mı fazla geliyor bu kadar saçmalık? diye yazmaya başladı kız. Çok fazla saçmalık vardı ve öylesine gözüne batıyordu ki  kızın, düşünmeden, içten içe söylenmeden hatta yüksek sesli de söylenmeden duramıyor, yazarak atmalıyım belki de bu konudaki sinirimi, diye düşünüyordu.
Tüm saçmalıkları görmemesi için öncelikle 'görmemesi' gerekiyordu. Bu kısım sıkıntılıydı. Görüp takmasam en güzeli, derdi bazen. Ama anlık değişimler yaşayan kafası bu hususta da sorun çıkarırdı. Bir kaç gün takmaz, aldırmaz sonraki günlerde patlatırdı biriktirdiklerini. 
Sonra düşündü aklına gelen o sözü: ' Saçmalık; insanın dünya ile ilişkilerinden başka bir şey değildir.' 
Hak veriyordu kız, çok düşünüyordu bunu. Dünyanın saçmalığını ve insanlığın bu saçmalıklarla nasıl özdeşleştiğini görüyordu. Yorum getiremiyor, içindeki sohbete devam ediyordu genelde.
Ve farkına varıyordu, kendi de bunu düşünüp durarak büyük bir saçmalığın içinde buluyordu benliğini.
Saçmalık, diyordu. Saçmalamamaya karar veriyordu. 
Bir süreliğine.
Zira saat geç olmuştu. Zaten rüyasında da yeteri kadar saçmalık onu bekliyordu.
Keyfi kaçtı kızın iyice.
Neyse, dedi.
Belki de bugün çok saçma bir günümdeyimdir, rahatlaması yaşamak istedi. Belki de yaşadı. 
Bilinmez.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder