29 Eylül 2013 Pazar

Bir sancılı dönem

3 adet kız çocuğuyla başlayan günler güzelmiş her şeye rağmen. Ergen kardeşim ve ergen arkadaşları olmasaydı bilemezdim belki.  Ama bildim. 

Yeni büyümeye başlayan kız çocukları... Aslında aynıymış hepsi, aynıymışız. Kilo alırız diye yemekten korkmalar, arkadaşlığı-dostluğu her şeyden üstün görmeler, kendini övmeler (ki biz buna ergen merkeziyetçiliği diyoruz) yoğun laf sokmalar, paylaşamama-paylaşılamamalar... Ve daha pek çokları.
Eğitim kitaplarımdaki cümleler, tanımlar geçti gözümün önümden onları gözlemlerken. Sonra KPSS-Eğitim Bilimleri kafasını bir köşeye kaldırdım. Az dur, dedim. İşim var.

Bazı şeyler değişmiyormuş, bazı dönemler, diye düşündüm.
Herkeste aşağı yukarı aynı gözlemlenen bir döneme yeni girmeye başlayan kız çocukları çok şey hatırlattı geçmişe dair.
Saflıklarına doyamadım, çocuk saflıklarına, mutluluklarına, sıkıntılarına imrendim. 
Sonra önlerindeki hayatı düşündüm annesel bir içgüdüyle, içimi acıttım. 
Onlar da büyüyecekti, yetişkin olacaklardı, üzüntüleri-mutlulukları başkalaşıcaktı,kalp kıracaklardı, kırılacaklardı.
Düşüneceklerdi belki çok fazla,
Dünya canlarını sıkacaktı.
Ama olsundu, hepsi olsun. Zaten öyle yaşanırdı ömür denilen.

Sonra öğretmen ablayı yakalamışken derin mevzulara girmek istediler, sistem dediler, din dediler, inanç dediler. Karıştırmadım kafalarını, ileride daha da karışacak çünkü.
Şimdilik dert etmeyin, dedim. Dert edeceğiniz zamanlar çok yakın. 
Ama iyi insan olmayı, olabilmeyi düşünün dedim. 
Onaylayıp güldüler. 
Önemsemediler belki. O kolaydı çünkü. İyi insan olmakta ne vardı.
Zaten iyilerdi onlar, en iyilerdi hatta.
Ben de gülümsedim. 

Dönemsel sıkıntılarına uğurladım sonra onları, ödevlerine, yapılması gereken performanslara, projelere. 
Performans ödevi konuları; kıyametti, ahiretti, yeniden dirilişti.
Ödev hazırlarken korkan kız çocukları vardı şimdi odada, akşama kadar da odada tıkılı kalacaklardı.
Güzel bir cumartesi gününde sabah uyanıp öğlen kurstan gelen sonra akşama kadar ödev hazırlarken odada korkan kız çocukları... Çoğu kız çocuğundan belki daha şanslılardı ama böyle de olmamalıydı.

Ne kadar etmek istemesem de yine lanet ettim ben, çok sövdüm içimden.
Çocukluk, dedim. 
Çocukluklar, çocuklar heba olmamalı.
Çiçeklerin koynunda uyumalı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder