25 Eylül 2013 Çarşamba

Ben bazen geç kalıyorum. Çok geç. Üzülüyorum sonra, telafi de edemiyorum çünkü. Hiç edememişimdir.
Geç kalmışlıklarımdan birisidir Neşet Ertaş.
Utanırım bu kadar geç tanıyıp sevdiğime, dinlediğime. Ama iyikileri de sıralamayı ihmal etmem sonra. İyiki derim bazı insanlar çıkmış karşıma, iyiki tanımışım.
Her tanıdığım bir şeyler öğretsin isterim bana, ve gerçekten de öğrenmişimdir her birinden çok mühim şeyler. 

Seven bir arkadaş vardı Neşet Baba'yı. Çok seven. Onun sayesindeydi gerçek anlamda ilk tanışmam. Ben de sevdim sonra. Çok sevdim hem de. Sevdiklerimin sevdiklerini sevme huyum çok pistir.

Şimdilerde türkü deyince aklıma ilk gelenlerdendir.
Dinledikçe hüzünlendiğim,
Dinledikçe hatırlatandır.
Yattığı yer gül dolsundur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder