18 Kasım 2013 Pazartesi

Dinle

Çenem ağrıyor bu günlerde, hem de pek çok.
Anlatıyorum çünkü, çok anlatıyorum. Sürekli anlatıyorum.
Anlatma çabamı anlamıyorum.
Açıldım sanırım, diyorum kendimce. Aylarca konuşmadıklarımı, anlatmadıklarımı kusuyorum yerli yersiz.
Ve dinleniyorum, hem de öyle güzel dinleniyorumki.
Hoşuma gidiyor.
Hep dinlenilmek istiyorum.
Sürekli dinlenilmek.
Güzel güzel dinlenilmek.
Kedi misali.
Nedense güzel dinleyen insanları kediye benzetiyorum ben. Kedi gibi masum oluyor güzel dinleyen insan, kedi gibi güzel bakıyor. Seviyorum.
Daha çok anlatmak istiyorum.
Tanıdıklarımı, gördüklerimi anlatmak, paylaşmak istiyorum.
Derdim fikir değiştirmek değil ya da önyargıları yıkmak.
Bana ne diyorum onlardan, fikirlerinden, önyargılarından,
Bana ne.
Zaten atomu parçalamaktan bile zor diyor abiler.
Bana ne.
Ama işte anlatmak istiyorum ben sadece, derdim anlatmak olsun istiyorum.
Hep anlatmak.
Ve dinleyenim olsun istiyorum hep, dinleyenlerim.
Olmazlarsa işte hayatı o zaman çöpe at.
Ne işe yarar ki?
Kime anlatırım hem ben o zaman onca şeyi?
Olmaz olmaz, diyorum.
Dinleyen şart. Dinleyen olmalı. Dinlenilmeliyim.
Ağrısın varsın çenem.
Ağrıtsınlar.
Anlatayım yeterki.
İstediklerini, istemediklerini, bildiklerini, bilmediklerini, öğrenmek istediklerini...
Ne varsa anlatılacak,
Anlatayım.
İşim o olsun, gücüm o olsun.

Aksi fena çünkü. Çok fena.
Anlatmadan geçen zamanlar diyorum,
Sevmiyorum.

2 yorum:

  1. Dinlenilmek anlatmaktan doyamacağımız kadardan da fazla tat verendir, çok doğru...

    YanıtlaSil