5 Ocak 2014 Pazar

Uyan

Bir çocuk uyuyordu, adı Berkin. Uzun zaman olmuştu, uyanmalıydı artık.
14'dü uyuduğunda 15 olacaktı bugün. Uyuyarak büyümüştü, zorunda kalmıştı öylesine. Zorunda bırakmışlardı.
***
Küçükken babaannesi; uyu, uyumazsan bit kadar kalırsın, uyu da büyü, derdi. Uyuması için azarlardı, korkunç hikayeler anlatırdı, zorlardı uykuya bazen de. Ama uyumazdı o. -Mış gibi yapardı, -mış gibi yapmak en sevdiğiydi. İnanırdı herkes uyuduğuna ona gülerdi en çok da içinden.
Seneler sonra kendi haline baktığında içinden geçirirdi hep, belki de o uykuları uyumalıydım, diye. Geçti artık, çok geç.
Şimdilerde delicesine seviyordu uykuyu lakin daha önemli şeyler de vardı yapılacak, uyuyamıyordu dilediğinde. Uykudan nefret ettiği o günlerden nefret ediyordu artık.
***
Ve çocuk Berkin seviyor muydu uykuyu?
Sormamışlardı.
Uyuyordu Berkin, gerçekten uyuyordu. Aylardır uyuyordu. -Mış gibi yapmıyordu başkaları gibi, keşke yapsaydı. Ama yapmıyordu işte.
Doğum günüydü bugün.
***
Kardeşinin geçen haftalardaki doğum günü partisini hatırladı. Toplam 15 çocuk eğlenerek, bağırarak, oynayarak, coşarak ne de şevkli kutlamışlardı arkadaşlarının yeni yaşını. Gülüşlerini izlemişti çokça, karelemişti her anlarını.
Mutlu çocuk görmek onu da mesud ederdi epey. Çocuklarla mesud olduğu günlerdendi. 
***
Bugünü düşündü sonra. Bugün de Berkin'in doğum günüydü.
Acıdı içi, çok acıdı. Hiç bir çocuk böyle bir doğum gününü hak etmiyordu çünkü.
Adil değildi.
Kimse eşit değilse bile çocuklar eşit olmalıydı evrende. Bari onlar eşit olsundu.

Bir pazar sabahına tüm çocuklarla uyanmasını diledi Berkin'in.
Ve 15'ine gülümseyerek girmesini.
İnsanları uyandıramazdı, çekinirdi, evet,
Ama mümkün olsaydı Berkin'i yeni yaşına uyandırmayı isterdi.
Keşke olsaydı...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder