4 Ocak 2014 Cumartesi

Sesler çeker can

Hayat, Kusturica filmleri gibi değildi ona. O sadece öyle filmleri izler, gülümser, hüzünlenir, düşünürdü.
Ne farklı hayatlar vardı, ne gamsızdı bazıları,
Bazıları da ne çok dertli.
O, gamsız olamayanlardandı. Nasıl olunurdu, merak ederdi. Ama öğrense bile cesaret edemezdi. Onun dünyasında gamsızlığa yer yoktu. Lakin gamsız olanlara karşı da müthiş bir imrenme vardı.
*
Gün boyu kulağına akordiyon sesleri doldurmuştu.
Usul usul yürüdüğü bazı sokaklar geldi aklına. Fonda akordiyon seslerinin olduğu sokaklar.
Uzun zamandır duymuyordu, duymadığını hatırladı. Üzüldü biraz.
İzlediği filmde bol miktarda o sesten vardı ama, mutlu oldu. Belki de sadece o ses için tekrar tekrar izliyordu bazı filmleri.
Film bittikten sonra da doldurdu kulağına o sesleri, daha da dolduracaktı. Hep dolduracaktı zamanı geldikçe.
Bir şeyi sevince, isteyince, canı çekince suyunu çıkarana kadar devam ederdi eylemine. Huyuydu işte. Kurusundu.
**
Genellikle doğduğu, yaşadığı coğrafyadan hoşnuttu. Hoşnut olduğunu belirtirdi orda burda. Ama farklı coğrafyalar da aynı zamanda hep ilgisi olmuştu. Hep merak ederdi, etmeden duramazdı.
Sonra düşünürdü yine, şanslı mıydı gerçekten bulunduğu coğrafyadan?
Belki de bunun cevabını daha iyi anlaması için başka coğrafyaları solumak gerekiyordu biraz. O zaman anlardı şanslı mı değil mi. Zaten ademoğlu elindeyken anlar mıydı kıymetini? Bilir miydi ne denli şanslı olduğunu? Öyle olmadığını söylerlerdi mütemadiyen. Öyle gibi gelirdi ona da. 
***
Farklı bir histi akordiyon sesiyle içini doldurması. Tarif edemiyordu.
Sanki bir yel gibiydi. Usul usul yanaşan, ılık... 
Ama zamanla da serinleten.
Huzurun sesi gibi gelirdi bir de ona bu ezgiler. Anlamazdı nedenini.
Hep mi böyleydi, sonradan mı cevabını bilemiyordu. Bildiği tek şey duymak istiyordu o sesi ara sıra. Canı çekiyordu çokça.
Hem bir kez dinleyip sevince can nasıl çekmezdi?
Beri gelsindi bilen.

http://www.youtube.com/watch?v=XmgYCxFAwQI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder