15 Kasım 2014 Cumartesi

Günlerin tarihi

...
Bazı tarihlerim oldu. Güzel, çirkin, önemli, öylesine tarihler. 
Kimilerini hiç unutmadım bıraktım bir köşede, kimi silindi gitti elimde olmadan.

Bazı milatlarım oldu, belli dönemleri başlatan. 
Kimisi karanlık bir devrin öncülüğünü yaparken kimi bir fener gibi aydınlatmaya başladı günlerimi. İşte bende o tarihler hiç silinmedi. Silinemedi.

Bazı günler, şaşırttılar beni, daha önce öylesine hiç şaşırtmadıkları kadar. Vakti gelmişti belki de şaşırmanın, şaşırdım. O günleri de yazdım.

Başladım bazı unutmadığım günlerde, bitirdim kimilerinde de.
Bu bazen bir yaz akşamı oldu, bazen sonbahar ortası, bazen kış ayazı, bazen de nisan sonu. Günler karışsa da zamanla, mevsimler hiç karışmadı hafızamda.

Mesela, bir unutulmaz dönemim, sonbahar ortasında başlamıştı. Seneler sonrasına kalacak bir dönem. O sebepten sonbaharlarından nefret edemedim ben diğerleri gibi. Ne kadar sıksa da içimi, bir yerde sürpriz gizli olduğunu bildim, umut ettim içimde kalan tükenmek üzere olan zerre bir hevesle. 
Ve, pişman olmadım bu yaptığımdan. 
Sonbaharı sevdiğimden, sevdi o da beni. Belki de sevdirdim zamanla kendimi.

Seneler seneler sonra, yine bir sonbahar ortasında başlayacaktı bir dönem ve sonlanacaktı bir başkası, uzunca süren beklemelerin nihayetinde. 
Bekleyip görülecekti sırasıyla, not edilecek başka başka tarihler karşılanacaktı.
Artık perde açılmıştı.
...
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder