25 Ağustos 2013 Pazar

İnsanlar huysuz doğmaz,huysuzlaşır

İnsanlar doğuştan iyi ya da kötü olabilir mi? Freud amca 'evet' der. Hatta insanın kötü yaradılışlı olduğunu savunur. Cinsellik der saldırganlık der. Katılırım çoğu noktasına ama inanmak istemem doğuştan kötülüğe. Sosyal çevre derim, gelenek-görenek derim, din derim. Onlar insanları kötüleştirir ya da iyileştirir. 
Düşünürüm sonra, izlerim çevremi,herkesi. Kendime bakarım bir de. Kötü mü doğduk biz de? Hep böyle huysuz muydu ruhumuz.? -Hayır, der iç sesim, saçmalama.
Düşün der çocukluğunu, saflığını, neşeni, mutluluğunu ve sonra huysuzlaşmaya başladığın zamanları, umutsuzluğa sürüklendiğin anları, mutsuzluklarını.
Ben huysuz doğmadım arkadaş, sonradan oldum. 
Hatta tam huysuzluk da sayılmaz benimki, dengesizlik derim adına ya da sıkıntı. Dört duvar arasında kalmaktan, işsizlikten, taze mezun olma durumundan. Mazeretim baya çok da dıştan bakılınca 'huysuz şey' diyen de çok işte. Desinler efenim desinler. Yaftalamak bedava memlekette.
Kendimle hesaplaşmam bitince de düşünürüm arda kalanları. Onlar da derim huysuz doğmadı. Sonradan olmuştur sonradan. Bazılarının sonradan olduğuna ne kadar zor inansam da öylelerdir.
Ahh sosyal insan. Nedir senin çektiğin?.
Doğduğunda mükemmelsin aslında ama işte zaman senden bir canavar yaratıyor. Düşünen, düşünmeyen korkunç canavarlar. 
Ama üzülme sonuçta sosyal insansın sen.
Zamanla daha da modernleşen insan.
Çağ atlayan,atlatan insan.
Yapayalnız insan.
Ve bu yalnızlığı başladığı an huysuzluğu azan insan.
Dert büyük azizim. Yaradılış deyip susmalı belki de. Herkes gibi.

Ben inanıyorum yine de.
Kimse huysuz doğmadı.
Huysuzlaştırıldı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder