1 Mayıs 2014 Perşembe

Sonsuz

Bir sonsuz yağmur yağıyordu bu sıra şehrine. Onun kafasına da bin bir türlü düşünce, hayal bazen de felaket senaryoları yağıyordu. Anılar yağıyordu. Sıkıntılar bir de.
Günler yağıyordu günler. Durmuyordu. Durduramıyordu.
Günlerle beraber şarkılar da yağıyordu. Kalırlar mıydı hiç. Yağarlardı elbet.
Fotoğraflar yağıyordu sonra. Geceler. Konuşulmuşlar. Konuşulmamışlar yağıyordu.
Gözler yağıyordu.
Yüzler.
Avuçlar.
Sonsuz yağıyordu, sonsuzluğa.
...

Gün boyu izledi yağan her şeyi. Biraz penceresinden seyretti, biraz da içine göz gezdirdi.
Karmakarışık, darmadumandı ortalık.
Göz gözü görmüyordu, grilik karanlığa meyletmişti bugün.
Bugün.
Birileri ölmüş, birileri doğmuş, birileri delirmişti muhakkak.
Birileri için dünyanın en mutlu günü bugündü, birileri için olmaması lazım gelen...
Birileri bugünü not almıştı bir kenara, birileri hatırlamıştı seneler sonra.
Birileri daha fazla sevmişti bugün, birileri ise beklemeye devam etmişti sadece.

Bahar da bitiyordu işte, bir yılın daha baharı geçip gidiyordu. Onu haber etmişti 'bugün.'
Nisan'ın son, Mayıs'ın ise ilk saatleri.
Saatler.
Saat.
01.25
.
Çok geçti. Yoksa erkendi miydi henüz?
Zamansızdı işte.
Zaman... 
Yine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder