7 Mayıs 2014 Çarşamba

Zaman zaman

...
Huzursuzluk dolmuş, taşmıştı bünyesinde.
Rüyaları kabuslara evrilmişti.
Ruhu hasta ediyordu artık onu. Her zaman ettiği gibi. Biraz daha fazla ama.
Ve korkuyordu esasen duyduğu, gördüğü, okuduğu her şeyden.
Garip bir korkuydu.
Hatırladıkları.
Hatırlayacakları.
Ola gelen şeyler korkutuyordu onu sebepsiz. 

Bazı hislerin daha'sını yaşayacağını bilirdi. Bazılarının ise asla tekrarlanmayacağına kanaat getirmek üzereydi bu günlerde.
Korkusuna sebepti belki de bu.
Bilmiyordu yine. Bilmek istiyordu. Teyit ettirme ihtiyacı duyuyordu bazı bildiklerini, sonra vazgeçiyordu.
Fazla vazgeçiyordu bu günlerde. Çok vazgeçiyordu.
Ve evet, vazgeçemediği şeyler vardı bir de.
Hiç vazgeçemeyecekleri de korkutuyordu işte.

Karanlık da pekişiyordu git gide içinde. Kapkaranlıklaşıyordu her şey.

Dışarıda ise alabildiğine mavilik uzanıyordu günden güne daha da fazla göz dolduran bir şekilde. Sonra kuşlar, sesleri...
Sonra yine gökyüzü.
...

Düşündü sonra;
Bir daha hissedemeyecek miydi kız?
Bir daha bakmak, duymak, sonsuza dek dinlemek istemeyecek miydi?
Acıydı tüm düşündükleri.
Acılaşıyordu.
...

Bir yangındır alıp gidiyordu. Götürüyordu.
Zaman zaman.
Her zaman.
Zaman.
http://www.youtube.com/watch?v=nharBl-YYxE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder