4 Şubat 2014 Salı

Bulmaca

Bir şey buldu ya da o, onu.
...
Ne düşünürdü de saklardı bir yerlerde o şeyleri bilinmez. Kimse bilmez.
Ama saklar o an için, sonra unuturdu. Neden sakladığını, saklarken ne düşündüğünü hatta bazen nereye sakladığını da unuturdu. Bazı sakladığı şeyler vardı mesela, yerini asla hatırlayamadığı. Ve hatırlayamayacağı.
Bazı sakladıkları da birden karşısına çıkıveriyordu hiç de beklemediği bir zamanda.
Bu, bir fotoğraf oluyordu bazen, bazen alelade bir not, bazen bir minik oyuncak, bazen de yaprağı bir ağacın veyahut çiçeğin...
Lakin bunlardan en sevdiği de muhakkak ki sakladığı dizeler, satırlar oluyordu neden sakladığını pek ala bildiği, o anını çok da duru hatırladığı.

Çok yakın tarihine ait şu dizi repliği gibi;

''Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. 
Sonrası sonsuz karanlık. 
İşler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın, ardı arkası kesilmez dibe battıkça batarsın. 
Bir noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değil de işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin. 
Bir çare, bir çıkış yolu ararsın kendine... 
Ama tüm bu aramalar boşunadır. 
Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören. 
Tek başınasındır bu hayatta, aldığın hiç bir karar tatmin etmez, seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. 
Hikayenin bittiğini düşünürsün... Sonra nefes aldığını fark edersin ve aldığın her nefes seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür. 
Her kaybedişte yeniden başlarsın, daha da güçlenerek başlarsın ve daha da hızlanarak dibe batarsın ve en dibe batarsın.. 
Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin.. 
Sonrası sonsuz karanlık... ''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder