21 Ekim 2014 Salı

Günlerin rüyası

...
Mutlu olduğum hatta ilerisinde de mutlu olabileceğimi düşündüğüm zamanlar vardı. Bir zamanlar. 
İşte o zamanlar, zaman zaman rüyalarıma girerler. Hiç aklımda yoklarken, hiç düşünmezken.
Hem de en mutlu olduğum bir kaç anın düpedüz tekrarını yaşatarak, acı çektirmek istercesine süzülürler bilinçaltımdan. 
Ve o rüyalar görülürken uyanmak istemem ben. Asla.
Aralıklarla uyanıp dursam da devam ederim uykuya, aslında rüyaya. Bitmek bilmez o mutluluk anları. Arada depremler olur hatta. Hafiften sallanır şehir. Bünyenin umurunda değildir.
Bu rüyaların etkisi haftalar sürer, aylar belki de. Öldürmezler, aksine... 
Bazısı bir kaç günde geçer gider, bilirim. Ama bazısı da sever yerini, gitmek bilmez.
Bana haftalarca aynı adamdan aynı şarkıları dinletebilir bir rüya.
Sabah akşam aynı filmlerin en vurucu anlarını izletebilir.
Her gün uykuya dalarken aynı rüya devreye girer, benzerlerini gösterir durur.
Normal değildir, bilirim. Ama severim bu halleri. Yapacak daha önemli şeylerim, adapte olmam gereken işlerim olmadığı için, severim.
Zorlarım bazı gecelerde hatta, aynı rüyayı görebilmek için. O rüyayı görmemi ne sağlamışsa, durup düşünür, aynı etkenleri gözden geçiririm. Daha çok dinlerim bazı şarkıları mesela, daha çok düşünürüm o zamanları.
Bir rüya insanı çıldırtabilir bir süre zarfında efenim. Yani çıldırmanın somut sebebidir aslında, ben somut sebepleri de severim. Bellidir işte nedeni, baş ağrısının. Rüyalar derim, geçerim.
Ve şikayet etmem.
Hali hazırda dipteyken, daha fazla rüya görmekte, rüyalarımda görmekte sakınca bulmam. 

Hem o rüyalar tam da böylesi zamanlar içindir zaten, bilirim. 
İzlemeye devam ederim.
.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder